Türkiye'de kendiliğinden yetişiyor! Üstelik şifa deposu bir bitki
Binlerce yıldır şifa kaynağı olan ve "Binbir Kılıç Otu" olarak da bilinen Kantaron bitkisi, dünya genelinde en çok ticareti yapılan tıbbi bitki konumuna ulaştı. Altın sarısı çiçekleriyle Mayıs-Haziran aylarında doğada görülen bitki, özellikle Türkiye'nin birçok bölgesinde doğal olarak yetişiyor...
KANTARON YAĞI ELDE ETMEK İÇİN ZEYTİNYAĞI İLE KARIŞTIRDIKTAN SONRA 60-70 GÜN BEKLETİLİYOR
Mayıs-Haziran döneminde altın sarısı çiçekleri açtıktan sonra doğadan toplanan Kantaron bitkisinin yağı kavanoza veya daha büyük bir kaba sarı çiçekleri konulduktan sonra üzerine zeytin yağı ilave edilerek hem güneşte, hem de gölgede 60-70 gün bekletildikten sonra elde ediliyor.Güneşte bekletilen Kantaron yağı vücuttaki yara ve yanmalarda, gölgede bekletilen Kantaronun yağı ise ağız yolu ile alınarak başta mide rahatsızlıklarında kullanılıyor.
Kantaron yağ aynı zamanda orta şiddetteki depresyon rahatsızlıklarında uzmanı tarafından belirlenecek ölçekte kullanılıyor.KANTARON BÜTÜN ZAMANLARIN EN ŞİFALI BİTKİSİ"
Kantaronun bütün dünyada ihracı yapılan, en çok alınıp-satılan bitki olduğunu belirten Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Kozmetik Ürünler Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Nazan Apaydın Demir, "Kantaron bütün zamanların en şifalı bitkisidir desek bu kesinlikle abartılı olmayacak" dedi.Gündemde çok sayıda tıbbi aromatik bitki var. Bu bitkiler son yıllarda popülerlik kazandı. Ama Kantaronu bambaşka bir yere koyuyoruz. Bütün dünyada ihracatı yapılan, en çok alınıp satılan bitkiler listesinin birinci sırasında. Bizim de Kantaron ile ilgili çalışmalarımız var."Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Kozmetik Ürünler Uygulama ve Araştırma Merkezi olarak. Mide ağrılarımız için, yaralarımız için daha ilerleyen yıllarda saçlarımızın bakımı için biz kendi doğup büyüdüğümüz şehirde Kantaron yağını hep kullandım ve biliyordum. Ama son yıllarda popülerlik kazanınca daha başka bir yere geldi Kantaron bitkisi.Daha tanınır ve bilinir oldu. Hatta ülkemize özgü bazı bölgelerde endemik türlerinin de olduğu biliniyor. Muğla geneline baktığımızda şu anda zaten Kantaron mevsimi. Her yerde çok miktarda Kantaron var ve doğal ortamda yetişiyor.KILIÇ YARALARININ İYİLEŞTİRİLMESİNDE KULLANILDI
Prof. Dr. Nazan Apaydın Demir, Kantaron bitkisinin binlerce yıllık ve efsanelere konu olmuş bir bitki olduğunu belirterek, "Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Kozmetik Ürünler Uygulama ve Araştırma Merkezinde ilk yaptığımız, şişelediğimiz, optimize ettiğimiz ve ödül aldığımız ürün Kantaron ve Kantaron yağı oldu" dedi.Kantaron şifalı bir bitki. Binlerce yıllık efsaneler konu olmuş birçok mitoloji ile anılan bir bitki bu. Üretime katılması oldukça yeni denilebilir.
YANIK, YARA, MİDE VE ANTİDEPRESAN TEDAVİSİNDE KULLANILIR"
Kantaron bitkisinin yanık ve yara tedavisinde etkili bir bitki olduğunu belirten Demir, ağız yolu ile alınması durumunda kullanım süresinin mutlaka doktor kontrolünde olması gerektiğini belirtti.Prof. Dr. Nazar Apaydın Demir, "Bugün Kantaronun şifalı yanları en çok yara kapatıcı olarak biliniyor. Yanıkların yaraların tedavisinde, harici olarak kullanılıyor. Yine bazı mide hastalıklarında ağız yoluyla dahili olarak da alınıyor. Ama bütün dünya geneline baktığımızda bir antidepresan olarak kullanılıyor. Bu şekilde kullanılabilmesi için günlük belli bir dozun aşılmaması gerekiyor ve doktor kontrolünde alınması gerekiyor. Bu genellikle 300 miligram gibi telaffuz ediliyor. Amerika'da bir gıda katkısı olarak kullanılıyor. Yani belli bir dozda ve içerisinde belli bir miktarda eksen maddesinin hipersiyumun olması isteniyor. Yani bu rastgele kullanılabilecek bir bitki değil kesinlikle" dedi.
Benzer Haberler
Diyarbakır’da rektör müjdeyi verdi yeni hastane geliyor
Yorgunluğu Gideren İpuçları verildi
Karlıova'da Hastaya Helikopterle hastaneye ulaştırdı
Diyarbakır'da 3.500 Kişiye Ücretsiz Sağlık Taraması yapıldı
Bitlis'te İş Sağlığı ve Güvenliği Toplantısı gerçekleştirildi
Samsun'da Denize Atlayan Kadını Polis tarafından çıkarıldı
Kırklareli'de Paletli Ambulanslarla Hastalara Ulaşım yapildi
Şekerli gıdaların yatma saatinde tüketilmesi çürük riskini yükseltiyor